Mini Gurme’nin Lezzetli Hikayesi

Bu çoktandır aklımda olan bir konuydu ve bu konuyu kiminle konuşsam diye heyecanla araştırıyordum. Biraz tesadüfler ve ortak arkadaşlar bana Mini Gurme’yi hatırlatınca ‘tamam’ dedim ‘bu tam onun konusu’! 

Önce Zeynep’ten hikayesini dinledim, sonra da sizin için minik tüyolar aldım… 

Ayrıca bir de sürprizimiz var… Mini Gurme’nin özel tariflerinden seçtiğimiz çok lezzetli tarifleri de sizinle ayrıca paylaşıyor olacağım:) 

O zaman vakit kaybetmeyeyim ve sizi Zeynep ile tanıştırayım…

  • Zeynep bize kısaca kendinden bahseder misin?

37 yaşımdayım ve 4 yaşında bir oğlum var. 12 senelik insan kaynakları çalışma hayatımdan çocuğum ile birlikte ayrıldım ve tam zamanlı anne oldum. Kendimi bildim bileli yazı yazmayı ve yemeği çok severim. Yaklaşık 10 yıldır da yemek hikayeleri yazıyorum. Çocuktan evvel yazdığım www.birporsiyonoyku.com yemek ve hikaye bloğumu 2007 de kitap yaptım. Bir başka yemek öykülerinden oluşan kitabım da çok yakında çıkacak. Ama şu an en çok vaktimi alan projem Mini Gurme.

  • Mini Gurme nasıl doğdu peki?

Poyraz 2 yaşında iken ‘ne pişirsem’, ‘nasıl pişirsem de sevdirsem’, ‘şunu neden yemiyor’, ‘bunu neden sevmiyor’ diye düşünürken farkettim ki hepimiz etli lahana sarmasına bayılırız, ama bir çoğumuz kapuska yemeğini sevmeyiz. Halbuki her ikisi de lahana kıyma ve pirinçten yapılır. O halde neden çocuklarımıza aynı şeyi yedirmekte inat ediyoruz diye düşündüm. Bu arada bir de günlük alması gereken besin miktarları, sağlıklı pişirme yöntemleri gibi bilgiler de gerekliydi elbet. Çok yakın 2 arkadaşım Beslenme Uzmanı Seçil Kenar ve Gıda Mühendisi Ferda Keser ile bir araya gelip çocuklara sağlıklı, bol alternatifli bir içerik modeli oluşturmaya karar verdik. instagram üzerinden başladığımız yolculuğumuz facebook ve www.minigurme.com web sitemiz ile de genişledi. Şu an tüm mecralarda toplam 50.000 den fazla anneye çocuk beslenmesi konusunda destek olmaya çalışıyoruz.

  • Beslenme çok hassas bir konu. Alerjisi var, besin değeri var. Risk almak istemediğine eminim… Sen bu nasıl bir yol izliyorsun?

Çok haklısın. Az önce bahsettiğim gibi Beslenme Uzmanı Seçil Kenar ve Gıda Mühendisi Ferda Keser ile birlikte ilerliyoruz. Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı tüm bilgiler ışığında günlük alması gereken besin miktarı, çeşitliliği, kalorisi gibi her türlü konuya uygun davranarak oluşturuyoruz yemekleri. Hiç süt içmeyen bir çocuğa süt tüketebileceği alternatifler de sunuyoruz, süt içmiyorsa onun yerine tüketebileceği kefir, ayran gibi önerileri de beraberinde getiriyoruz. Pek tabiki sağlıklı çocukları değerlendirerek tarif hazılıyoruz. Ama bunun yanında demir eksikliği olan ve alerjisi olan çocuklar üzerinden de dosyalar hazırladık. İşin kısasını söylemek gerekir ise ne olursa olsun her çocuk ile ilgili bilgimiz, içeriğimiz ve tarifimiz mevcut.

  • İlk ek gıdaya geçiş döneminde annelere ne önerirsin? Biliyorsun biraz telaşlı oluyor anneler. Ne pişirsem, nasıl pişirsem diye?

Ben anneliği matematik gibi bir şey sanıyordum. 6. Ayda oturur, 8. Ayda emekler, 10. Ay et yer falan gibi kitap annesi olmuştum. Sonra farkettim ki annelik gözlem ve sabır işi. Bu yüzden annelere en başta sakin olmalarını öneriyorum. 6 ay boyunca sadece emme refleksi ile karnı acıktığı an aynı kıvam ve aynı tatla karnını doyuran bir bebeğin bir besini alması, beğenmesi, çiğnemesi, ağzında yuvarlaması, yutması ve bununla karnını doyurması gerçekten uzun bir süreç. Ama anneler bunu değerlendirmeden bir gün önce çocuğunu hala emzirmişken ertesi gün tarhana çorbasını veriyor çocuğa. Bu da elbette çocukta bir tepki oluşturuyor. Bu yüzden hem ek gıdaya geçiş, hem 1 yaş, hem de 2 yaşta çocuk ne yemeli, nasıl yemeli diye Beslenme Uzmanımız Seçil Kenar ve Psikologumuz Özge Öner Özcan ile harika dosyalar oluşturduk. Ek gıdaya geçecek anneler bu yazılarımızdan fardalanabilirler.

  • Farklı yiyecekleri çocukların menüsüne eklerken nelere dikkat etmeli?

Öncelikle muhakkak çocuk doktorlarının gözetiminde ve önerisinde bebeğin ayına dikkat edilerek verilmeli. Örneğin doktorunuz et yemeye 8. Ay başla diyorsa buna dikkat edilmeli. Yeni bir besin verilirken 3 gün kuralına uyulmalı. Yani 3 gün üst üste verip alerjik bir reaksiyonu ver mi diye dikkatlice gözlemlenmeli. Bir de bal süt gibi 1 yaşından önce yasak olan gıdalara da çok dikkat edilmeli. 

  • 1 yaş çocukların günlük beslenme düzeninde nelere dikkat etmeli? Menüleri nasıl ve neye göre oluşturmalı?

1 yaş çocukların belirli besin gruplarından her gün almaları gereken porsiyon miktarları var. Örneğin 1 yaş çocuğu süt ve yoğurt grubundan her gün 3 porsiyon tüketmesi gerekir. Sabah kahvaltıda 1 bardak süt, öğle ya da akşam yemeğinin yanında yoğurt ve akşamüzeri ya da kuşluk öğünlerinin birinde ayran ya da kefir gibi. Menüler tüm bu besin grupları ve porsiyonlarına bakılarak hazırlanmalı ki çocuğun ihtiyacı karşısında gelişimi doğru desteklenebilsin. Anneler web sitemizde tüm yaş gruplarına göre örnek menüleri bulabilirler. 

  • 2 yaş ve üzeri çocukların günlük yemek düzenlerinde nelere dikkat etmeli?

Ah o 2 yaş:) Terrible two ile birlikte tüm inatlaşmalar yemek yemeden geçiyor maalesef. Çocuk 2 yaş inadını yemekte dener ve bakar ki anne yemek konusunda çok hassas devam ettirir. Bu yüzden konuyu yemeğe getirmemek için annenin maalesef bin takla atması gerekir. Ama hepimiz bunu yaşıyoruz. Dönem dönem iştahsız oldukları günler hatta haftalar olabiliyor. Yine sakin kalmak, durumun geçici olduğunu bilmek anneyi rahatlatır, böylece çocuk da rahatlar. Bu konuyla ilgili de psikoloğumuz yazıları mevcut sitemizde. Bir de 2 yaş çocuğu artık sosyalleşiyordur. Dışarıda annesiyle yemek de yer. Bu anlamda da ne seçmeliyiz nasıl davranmalıyız hepsine çok dikkat etmek gerekir.

  • Bize çocuklarda beslenme ile ilgili yanlış bilinen doğrular ve doğru bilinen yanlışlardan örnekler verir misin? 

Benim de mini gurme ile birlikte öğrendiğim ve çok şaşırdığım şeyler var. Örneğin evet çok bilinenlerden biri bal pişmez. Ama pekmez eğer tarım bakanlığı onaylı ise, yani annelerimizin teyzelerimiz yaptığı değil de uygun ısı koşullarında üretiliyor ise pişebilir. Ama daha da şaşırdığım bir konu var ki o da hepimizin çocuklarımızın yemeklerine çorbalarına eklediğimiz kemik suyu meselesi. Fayda sağlamak için kemiğin muhakkak ilikli olması ve o iliğin kemik kesilerek kaynatma esnasında suya geçmesi gerekiyormuş. Bu da minik bir not olsun:)

  • Annelere özellikle önereceğin önemli notlar var mı? Mesela uzmanların tercih edilmesini önerdiği veya hiç önermediği yağlar, olmazsa olmaz besinler gibi bir liste yapabiliriz:)

Hem kendi beslenmemde hem de çocuğumuz beslenmesinde bana ışık olan tek bir motto var. O da yeterli ve dengeli beslenmek. Bu yüzden her besinin bir alternatifi var. Mesela süt mü içmiyor yoğurt yesin. Meyve mi sevmiyor sebzeyi arttıralım. Peynir mi yemiyor bir köfte daha ekle çorbasına gibi. Bu yüzden aslında yapmamız gereken tek şey çocuğumuzun yaşına göre günlük alması gereken besin gruplarının porsiyonlarına bakmak ve o miktarlarda günlük menüler oluşturmak. Bunun dışında her besinin de iyisini ve sağlıklısını bulmak gerekiyor. Örneğin benim evimde zeytinyağı Çanakkale’den gelir. Yumurtamı, peynirimi ve sütümü özel bir yerden alırım. Kuru yemişlerim hep köylerden gelir gibi.

  • Çok faydalı olduğunu bildiğin bir kaç tüyo paylaşır mısın? Örneğin ben tarçın, süt ve bal üçlüsünün bağışıklığı çok güçlendirdiğini duydum… Bu tarz ipucu içeren mini tarifler şahane olur:)

Makarna suyunu asla atmayın mesela. Suyunu çektirerek pilav gibi pişirin.

Evde peynir yapınca peynir altı suyu çok faydalı. Ayrana koyun, çorbaya ekleyin.

Protein gelişimde çok önemli köfte balık bulabiliyorsanız köy tavuğu çok önemli. Karbonhidrat gelişim ve artan enerji ihtiyacını karşılamak için çok önemli muhakkak dengeleyin.

Zencefil ve kaju benim mevsim geçişlerinde evde eksik etmediğim ikili mesela. Biri antibiyotik biri bağışıklık destekçisi.

Sağlıklı bağırsak sağlıklı bir ömür garantisi bu yüzden posa lifler ve probiyotikler hep evimizde bulunsun. Örneğin baklagiller harika bir posa lif kaynağı.

Kefir ve ev yapımı yoğurt da en önemli probiyotikler.

Bir de çok düşünüp üzülmeyin. Herkese şunu söylerim. Hiç mi bir şey yemiyor? En sevdiği makarnanın üzerine en sevdiği peyniri birlikte rendeleyin. Yanına domates ya da salatalık hangisini seviyorsa. 3 kaşık da yoğurt ya da ayran koyduğunuz zaman çocuğunuz bir öğünde hem protein hem karbonhidrat hem sebze meyve hem de yağ hem de süt grubu olarak harika ve dengeli bir öğün yemiş olur. Anne sakin olsun yeterki.

  • Eklemek istediklerin var mı?

Yemek yemek içgüdüsel bir şeydir ve hayatta kalma yolumuzdur. Çocuk yemek yer. Sakin olun ve çocuğunuza hak verin. Önünde değil yanında olun. Başta herşey çok karmaşık gibi gözükebilir ama zamanla yoluna girecektir.

Henüz Yorum Yok

Yorum bırakın

Email hesabınız yayımlanmayacak.