Özlem ile Nehir’in İlk Buluşması

Çoktandır kafamda var… Sizinle sadece kendi annelik maceramı değil tüm annelerin hamilelik, doğum ve sonrasında yaşadıklarını paylaşmayı çok istiyorum. Tabi tüm anneler biraz abartı oldu. Ama açıkçası en baştan beri bu kategoride yurtdışında doğum yapan, erken doğum yapan, ikiz veya üçüz doğum yapan yani özellikle ilginç hikayeleri olan anneler hayal ediyorum. Malum herkesin hikayesi kendine has. Böylece ne kadar çok hikaye paylaşırsam hem size fikir verir, hem de okurken keyif alırsınız diye düşündüm… Umarım seversiniz…

İlk olarak da çok sevdiğim, en birinci arkadaşım Özlem’den hikayesini dinledim. Özlem çılgın biridir, rahattır, özgüvenlidir, gözü karadır, hem çalışkandır, hem çok tatlı bir annedir, hem çok komiktir, hem de çok eğlencelidir. O yüzden de çok ilginç biridir.

İlginizi çekebilecek bir durumu da var Nehir’e kavuştuğu dönemde. Nehir’i Amerika’da dünyaya getirdi. Hatta komik olan bir durum vardı bu doğumda. Doğumdan önce yasal süre dahilinde oraya varmış olsa da, Burç’un işinin yoğunluğu ve annesinin Türkiye’ye dönmesi gerekince doğuma son bir kaç gün kalaya kadar orada yalnız kaldı:) Daha komiği herkes doğumdan 1 hafta sonra dönünce, kolik doğan Nehirtosh ile birlikte tek başına 3 hafta daha orada yaşadı. ve binlerce bavulu ve Nehir ile tek başına Türkiye’ye döndü. İlk kez doğum yaptığını düşünürseniz durumun komik mi, vahim mi, çılgınca mı olduğunu tekrar tartışırız sanırım:)

Belki o süreçleri merak edersiniz diye o konulara da biraz detaylı daldık sohbet sırasında…

Hadi bana müsade, size keyifli okumalar…

  • Ben seni çok iyi tanıyorum ama bir de senden seni dinlesem? Kimsin sen:)

29 yaşında, düğün ve organizasyon yapan bir firma sahibi, 3 senedir eş, taze anne, eşiyle dostuyla mutlu bir kadınım desem yeterli sanırım:)

  • Burç ile bir bebeğiniz olmasına nasıl karar verdiniz? Ya da karar vermiş miydiniz?

Aslına bakarsan bir karar değil, sürprizdi Nehir bizim için 🙂 Biz onun bu sürpriz kararına saygı duyduk diyelim 🙂

  • Yoğun bir işin olduğunu biliyorum… Hamilelik iş hayatını nasıl etkiledi?

Evet gerçekten çok yoğun çalışıyordum ama hamileliğim işimi olumsuz hiç etkilemedi. Aynı tempoda koşturmaya devam ettim. Hatta ben bunun beni daha zinde ve dinamik tuttuğuna inanıyorum.

  • Bunu söylüyorsan direk hamileliğin kolay geçti diye düşünüyorum? Gerçekten hamilelik sürecin nasıl geçti?

Belki şanslı bir kadınım bilemiyorum ama çok rahat bir hamilelik geçirdim. Pek çok kadında olan ilk hafta bulantıları ben de hiç olmadı. Sadece daha fazla uyku sever biri oldum. Aşırı iştah gibi şeyler yaşamadım ve kontrol edemediğim bir kilo alışı da yaşamadım.

  • Nehir için alışveriş yapmaya ne zaman başladın? Malum sen biraz alışveriş sever bi insansın:) Çok saçma olmuş bu aldığım veya keşke şunu en başta alsaydım dediğin şeyler oldu mu?

Aslına bakarsan kendim içinde bazen hızlı karar verip alışveriş yapan bir insanım. Bu nedenle hamilelik süreci bu durumu daha da pekiştirdi tabi. İlk alışverişimi Nehir 7 haftalıkken, organik battaniye ve havlu alarak yapmıştım:) Cinsiyetini 12. Haftada öğrendim ve hemen pembe bir tulum almıştım 🙂 İlk annelik heyecanına bir de kız bebek heyecanı eklenmişti artık. Kız bebek demek inanılmaz şirin elbiseler, ayakkabılar, tulumlar demek:) Ama şimdi düşünüyorum bu heyecana kapılıp aldığım pek çok kıyafet Nehir in biraz iri bir bebek olmasıyla da beraber erkenden küçülüp gittiler. Bir çoğunu giyemedi bile.. Bu nedenle en büyük tavsiyem sanırım kararında almak ve çok fazla ileriki aylar için alışveriş yapmamak olacaktır.

  • Gelelim doğum sürecineeee… Neden Amerika’yı tercih ettin?

Açıkçası pek çok nedenden ötürü ABD de doğum yapmak istedim. Öncelikli nedeni elbette ki Nehir in gelecekte ki eğitim haklarıydı.

  • Yurtdışında doğum için bir ajansla mı çalıştın?

Açıkçası direkt olarak bu hizmeti veren bir firma bulmak ve güvenebilmek zor. İnternetten de bu konular ile ilgili çok dağınık bilgilere erişiyorsunuz. O nedenle bu konuda tecrübe etmiş bir tanıdığınız yoksa iyice araştırmanız gerekiyor. Biz lokasyon seçimi ile başladık önce. Daha sonra o lokasyonda bir hastane, doktor seçimi ve en son ev. Ev aralarında en zoru bunu belirtmek isterim. ABD de ev kiralama prosedürleri çok zor. Üzerine bir de geçici dönem kiracı olmanız işi daha da zorlaştırıyor. İşte bu noktada aracılara ihtiyacınız var.

  • Ne kadar önce o ülkeye gittin?

28. haftamda gittim ben. Normalde de yasal süre 32. Hafta. Amerika seyahati oldukça uzun. Bu nedenle uçuşumun rahat olması ve orada doğum öncesi rahat rahat gezip alışveriş yapabilmek için biraz daha erken gittim.

  • Orada hastane ve doktoru nasıl seçtin?

Önceleri Amerikalı bir doktorum vardı. Fakat dil biliyor olmanız dahi sizin için yeterli değil. Çünkü yapıları gereği bizim gibi değiller. Daha katılar belki de doğru olan bu şekilde yaklaşmak bile olsa hali hazırda hamileliğinizin başında beri alıştığınız ve Türkiye’deki doktorunuzla kurduğunuz duygusal bağdan sonra bu tavır sizi zaten günden güne hassaslaştığınız ve son günlerine geldiğiniz hamileliğinizde, sizi boşluğa düşürebilir. Benim Türkiye’de çok sevdiğim bir doktorum vardı. Bu nedenle beni daha iyi anlayacağını düşündüğüm Türk bir doktora geçtim.

Hastaneyi Türkiye araştırmalarımızda çok beğenmiştik. San Diego da kaldığımız bölgeye araba ile 5 dk. uzaklıkta bir hastaneydi ve bölgenin en önemli ve iyi hastanesiydi. Gittiğimiz ilk günlerde hastanenin bilgilendirme gezisine katıldık. Orada zaman zaman o hastanede doğum yapmayı planlayanların tercihini etkilemek adına bilgilendirme turları oluyor ve size normal doğum odalarını ve bebek odaları dahil gezdiriyorlar. Bu turda da oldukça içime sinmişti. Doğum gerçekleştirmek isteyenler için seçtikleri hastanenin bu tip turlarına katılmalarını ya da daha önce muhakkak bilgi almak için gitmelerini tavsiye ederim. Çünkü güvenlik ve işleyiş bizim burada alıştıklarımızdan çok farklı bu nedenle doğum anında değil öncesinde muhakkak bu kurallara ve sisteme hakim olmalarını tavsiye ederim.

  • Oradaki sağlık sektörün yüzünden zorluk yaşadın mı? Özellikle yabancı dil?

Ara ara gördüğüm Türk doktorum dışında rutin olarak gördüğüm herkes, doğum sırasında anestezimi gerçekleştiren doktor, benim hemşirem, bebeğimin hemşiresi, emzirme hemşiremiz (sanırım Türkiye’de bu kadar ayrım yok ama orada bebeğin ilk hemşiresi rutin hemşiresi, yıkama hemşiresi bile ayrılıyordu kendi aralarında) herkes Amerikalıydı. İngilizce biliyorum fakat elbette bir kordon bankası bilgisi alacak kadar tıbbı değil J Kaldı ki ben bunun Türkçesine dahi hakim değildimJ Tüm bu ilk defa yaşadığınız, Türkçesine dahi hakim olamadığınız konularda bile sizi anlıyor ve anlamanız için ellerinden gelen açıklıkta kendilerini ifade ediyorlar. Herşeyden önemlisi güven veriyorlar. Saatlerce, siz rahatlayana kadar anlatabilirler. Normal doğuma kendini hazırlamış fakat son haftalarda sezeryana karar vermiş bir anne adayı olsam bile doğumla ilgili hiç araştırmamıştım. Belki de korktuğum için. Anestezim hakkında bile doğum anına kadar bilgim yoktu. Fakat o kadar açıklayıcı anlattılar ve güven verdiler ki sezeryan korkum da kalmamıştı.

  • Orada oda süslemesi vs. gibi detaylar var mı? Yoksa bunlar bize özel şeyler mi sence?

Burada ki şekliyle tamamen bize özel… Belki sadece süslü bir bere, yada bebeğin cinsiyetine göre bebeğin beşiğine bir fiyonk bir de annenin saçına.. Bu kadar 🙂

  • Hamilelik ve doğum sürecinde yanında kimler vardı?

Benim ki biraz enteresan. Biz Amerika’ya eşimle gittik ama o yoğun iş temposu nedeni ile sadece 1 hafta kalıp döndü. Kalan 2 ayda yalnızdım daha sonra annem geldi ve doğum olduğu hafta eşim tekrar geldi ve annemle birlikte Nehir in birinci haftasını kutladık ve onlar döndü. Ben 2 hafta daha Nehir’in işlemleri vs. için orada tek başınaydım:) Açıkçası yalnız olmak benim özellikle tercihimdi.

  • Doğumdan sonra yabancı bir ülkede olmanın zorluklarını veya kolaylıklarını yaşadın mı?

Sezeryan yapmış olmama rağmen 4. Gün bir alışveriş merkezindeydik NehirleJ Fiziksel olarak kendimi çok iyi hissediyordum. Yabancı bir ülkede olma psikolojisine hiç girmedim. Sadece sevdiklerimi özlemek dışında orada olmak çok keyifliydi. Bir kere size ve bebeğinize inanılmaz saygı duyuyorlar. İstediğiniz yerde rahat rahat emzirebiliyorsunuz mesela… Bebek odaları vs anneler her anlamda düşünülüyor tabi. Kendi ülkemde bile görmediğim hassasiyeti gördüm diyebilirim. Alışveriş poşetlerimi taşımak isteyen insanlar burada bile olmamıştı açıkçası…

  • Ne kadar sonra ülkeye döndün?

Ben dediğim gibi biraz gezmek biraz da rahat etmek amacıyla erken gittim ve orada Nehir’in doğumu şükran günü ve yıl başı dönemlerine denk geldiği için de pasaport çıkarma vs. işlemleri için doğumdan sonra 1 ay olmak kaydıyla yaklaşık 4 ay orada kaldım.

  • Yurtdışında doğum yapmayı düşünenlere ne önerirsin?

Şartlarını iyi değerlendirsinler. Örneğin ben ağırlıklı olarak tek başına yaşayacaktım. Bu nedenle bölge çok önemliydi. Ben sakin bir bölge tercih ettim. Hem de doğumum Kasım ayında olacaktı ama California iklimi sıcaktı. San Diego da LA Jolla bölgesinde kaldım. Bunun anlamı da trafiksiz yollar, bir sürü yürüyüş alanları demekti. Bu nedenle kendilerine en uygun bölgeyi araştırmaları orada geçirecekleri süre anlamında çok önemli.

Hastane ve doktor seçimlerini, konaklama mevzunu daha gitmeden araştırıp çözmelerini ve kesinlikle gidişlerini son haftalara bırakmamalarını tavsiye ederim. Orada ki tatil günlerini vs düşününce yaklaşık 2 hafta pasaport ve diğer evraklarınız için ihtiyacınız olan süre.

  • Bebeğin kaç haftalık doğdu?

Nehir tam 39. haftada sezeryanla doğdu.

  • Doğum hikayeni bizimle paylaşabilir misin? Normal doğum isteyerek ile mi başlamıştın hamileliğine:)

Ben normal doğum olması için yola çıktım ama hamilelik sürecinizde herşey çok da planlı gidemeyebiliyor. Nehirin iri bir bebek oluşu ve doğum kanalına girmemek için olan inadı nedeni ile sezeryanla sonuçlandırmaya karar kıldık. Bu süreç. ABD de oldukça farklı işler aslında. Bizim ülkemizde sıklıkla olduğu gibi sizin sezeryan seçme şansınız yok. Şayet bir sıkıntı, anne bebek adına bir risk yoksa kesinlikle normal doğumla sonuçlandırmaya çalışıyorlar. Bu karar da etkiniz yok.

  • Doğumda eşin, doğum koçu vs. biri var mıydı? Yoksa yalnız mıydın?

Hiç kimseyi istemedim. Bu konuda pek çok kadından faklı düşünüyorum. Daha kendi kendime yaşadım o süreci. Fotoğraf bile son dakikada doğuma dahil oldu.

  • Doğumuna fotoğrafçı girdi mi?

Evet Amerika da bana destek olan bir arkadaşım. Orada tanışsak da sanki en yakınlarımdan biri gibi olmuştu. Fotoğrafçı değildi. Belki de bu yüzden Nehir’in çok doğal fotoğrafları var şu an elimizde.

  • Bir bebeğe isim koymak sorumluluk istiyor bence? İsmini nasıl seçtiniz?

Nehir… Hep kalbimizden geçen bir isimdi.. İsim üzerine çok düşünmedik. İkimizde yeni moda isimler sevmiyorduk. Bir iki isimden sonra içimizin en ısındığı isimdi Nehir 🙂

  • Onu ilk kucağına aldığında ne hissettin? Nasıl tanımlarsın?

Bunu tanımlayamam. Bunu tanımlayacak sıfat bulamam. Karnımdan havaya kaldırdıkları ilk an her şeyi unuttum. Kalbim inanılmaz hızlı çarpmaya başlamıştı. Şu an bunu cevaplarken bile kendimi çok tuhaf hissediyorum. Ağlıyordu ve yatıyordum. Hemen kollarıma almak istiyordum hemen bana versinler istiyordum. Göğsüme koydular. Tanımsız bir andı bu! Ayların sonunda nihayeti tüm merakımla bir avuç bebeğim vardı.

  • Bebeğini hemen emzirebildin mi? Emzirmeye kaç ay devam ettin?

Hemen emzirememekten kortum ama Nehir de, ben de başarabildik hemencecik emzirmeyi. Bunda anne de bebekte ortak bir iş çıkarıyor bence… Nehir 18 aylık oldu ve hala emiyor. Hedefim 2 yaş…

  • Doğumdan sonraki süreçte zorlandın mı? Neler yaşadın?

Sanki Nehir’le biz zaten 9 aydır birlikte gibiydik. Artık karnımda değil kucağımdaydı. Yani ben 9 aydır anneydim ve buna alışmıştım gibi =) Aslında bu kadar basit değil tabi 2. haftada başlayan gaz sancıları benim tek zorluğum oldu aslında. Ama avuç kadar bir bebeği yıkamak vs. gibi konular benim için zorluk değil eğlenceydi. Bir de ben psikolojik olarak lohusa sendromları vs hiç yaşamadım. Sanırım içimdeki anne Nehir’i bekliyormuş. Doğduğu 4. günden itibaren düzenli olarak her gün pusetine koydum ve dışarı çıktık. Uzun uzun yürüdük. Belki de bu yüzden depresif bir ruh halim olmadığı gibi sanki her şey aynıydı. Doğmadan önceki gibi..

  • Anne olmaya hep hazır mıydın sence? Yoksa annelik bebeğinle mi öğrenilen bir şey mi sence?

Ben anne olmak istiyorum demedim hiç. Nehir de sürpriz bir bebekti zaten =) Ama kucağıma aldığım andan itibaren hayatıma başka bir anlam geldi evet. Bence tamamen bebeğinizi içinizde hissetmeye başladığınızda ve onu kucağınızda aldığınız anda kalbe düşen bir his annelik.

  • Lohusalık sendromu yaşadın mı?

Hayır. Hiç fırsatım olmadı =) Pek inanmıyorum sanırım bu sendromsal durumlara. Yani hayata karşı bir gücünüz var ise, karşılaştığınız beklenmedik durumlarla hep başa çıkabildiyseniz yeni annelik hormonlarınızla da başa çıkabilirsiniz bence. Bilmiyorum.

  • Doğumdan sonra çalışmaya ne zaman başladın?

Kendi işim olduğu için aslında hep çalışıyordum. Ama daha sakin. Doğumdan sonra da 6. Ay itibari ile eskiye dönmeye başladım.

  • Çalışan anne olmak zor mu?

Bence değil. Hatta daha verimli olabiliyorsunuz. Hayatınızı ve bebeğinizle olan kısmı daha planlı yaşayabiliyorsunuz. Daha kaliteli zaman planlaması yapabiliyorsunuz. Ben yeni yeni başladım bu duruma açıkçası. Biraz zor ama başarırsanız aslında çok daha iyi bir sistem bence.

  • Hem annelik, hem ev hayatın, hem iş hayatın, hem eşinle ilişkin, hem de sosyal hayatını nasıl dengeledin?

Dengeleyemedim… Hala çabalıyorum. O kadar da kolay değil açıkçası. Bazen evi boş veriyorum bazen işi. Bazen de günlerce kuaföre gitmeyebiliyorum. Yani kendimi hepsi kusursuz olacak diye strese sokmuyorum. Ev işleri için bir yardımcımızın olması bile aylar sonra olabildi. İstediğimiz gibi birini bulmak çok zordu. Nehir’e anneanne değil de bir bakıcı bakmak zorunda kalsaydı onu kaç ayda bulurduk düşünmek bile istemiyorum.

  • Anne olduktan sonra hayatında neler değişti?

Çok daha renkli oldu. Her şey daha anlamlı. Daha mutlu bir kadınım artık sanki çok büyük bir eksiğim varmış O da dolmuş gibi.

  • Anne adaylarına ve annelere kendi tecrübelerinden hareketle verebileceğin tüyolar var mı?

Herkesi dinleyip kafalarını karıştırmasınlar hiç bir konuda. Tecrübe dinlemek başka ama kimsenin Onları yönlendirmesine izin vermesinler. Hayatlarının en güzel süreci evet ama yüzyıllardır olan bu süreç annenin iç güdüleri ile mükemmel işliyor zaten. Tecrübelerini dinlediğiniz insanların sizleri yönetmesine izin vermeyin! =)

Özlem’e şahsen bizzat teşekkür ediyorum sohbet ve paylaşımları için. Belki takip ediyorsunuzdur… Nehir, Eliz’in ilk ve en yakın arkadaşı. Doğuştan kankalar diyoruz biz onlara. Yani Eliz ve Nehir’in maceraları, hem burada hem de instagram ve Snapchat gibi sosyal medyada da devam ediyor:)

Yeni bir anne hikayesinde görüşmek üzere….

Henüz Yorum Yok

Yorum bırakın

Email hesabınız yayımlanmayacak.